1. Dikkat çekici başlıklar kullanın
Aslında bu konu biraz tartışmalı. Kimileri dikkat çekici başlıkların okur kazanmada daha başarılı olduklarını savunurken, kimileri de içerik hakkında bilgi veren başlıkların daha başarılı olduklarını söylüyorlar. İlk gruptakiler kısa, anahtar kelimeler içeren, magazin gazetelerindekilere benzer başlıkların insanların dikkatini daha fazla çektiğini savunurken, ikinci gruptakiler ise bu tip başlıkların arama motorlarındaki sonuçlar arasında daha geride kalacaklarını ve aynı zamanda feed dosyasına da yansıyan bu başlıkların aslında ters tepeceğini düşünüyorlar. Karar sizin, ben her ikisini de zaman zaman kullanıyorum.
2. Özgün olun
Birbirine benzer milyonlarca blog içerisinden sıyrılarak belirli bir okur kitlesine sahip olmak istiyorsanız özgün olmanız şart. Özgün olma şartı sadece içerik için değil aynı zamanda tasarımınız için de geçerli. Sıradan kalabalık içerisinden ancak bu şekilde sıyrılabilirsiniz.
3. Mutlaka kaynak gösterin
Asla çalıntı içerikle yola çıkmayın! Mutlaka yararlandığınız kaynakları belirtin. Bu size okur kaybettirmeyeceği gibi, saygınlık kazandırır.
4. Gönderinizi yayınlamadan önce düşünün
Blog yazmak bir yarış değildir. Blog’unuzu hazırlarken, güncel ve hızla iletilmesi gereken konular dışında, asla iyice araştırma yapmadan ve düşünmeden yayın yapmayın. Eğer bir yazı dizisi düşünüyorsanız önce kategorilerinizi hazırlayın, daha sonra kategorinizin alt başlıklarının neler olabileceğini düşünün ve başlıkların altında yeterli içeriğe ulaştığınız düşündüğünüzde yayınlamaya geçin.
5. İçeriğinizi dağıtmayın
Blog’unuza başlarken nasıl bir blog hazırlamayı düşündüyseniz öyle devam edin. Gönderdiğiniz içeriğin ana temadan sapmasına izin vermeyin.
6. Bağlantı verin
Eğer ilginç bir şeye rastladıysanız ve blog içeriğiniz dahilinde insanların ilgisini çekebileceğini düşünüyorsanız ona bağlantı verin, insanları Google’da arayıp bulmaya zorlamayın. Zaten blog dediğimiz şey de bundan ibaret değil mi aslında?
7. Konuşma dili kullanın
Bu da tartışmalı bir konu. Kimileri konuşma dili yerine daha resmi bir dil ile başarılı bir grafik yakalanabileceğini savunurken, kimileri de konuşma dili kullanılarak daha samimi ve kolay okunur bir blog hazırlanabileceğini, dolayısı ile de daha iyi bir trafik yakalanabileceğini savunuyorlar. Buradaki tercihiniz biraz da sunduğunuz içerikle ilgili olmalı.
8. Yapılan yorumlara cevap verin
Blog içeriğinize yapılan yorumlara tepkisiz kalmayın. Bu okuyucuların ilgisinin azalmasına neden olabilir. Onlara cevap yazın, e-posta yazın, hatta messenger ile sohbet edin, onlara sizin de yaşadığınızı gösterin :) Bu onların ilgisinin yoğunlaşmasını sağlayacaktır.
9. Gönderi zamanını iyi ayarlayın
Gönderilerinizi insanların, e-posta kutularını ve feed’lerini kontrol etmeye başladıkları sabah saatlerinde yayınlamaya çalışın. Akşam saatlerinde yayınlayacağınız gönderileriniz okurların feed araçlarında güncel feed’lerin altında kaybolabilirler. Eğer uluslar arası bir içerik sunacaksanız bu durumda yerel okur kitleniz yanında size okur trafiği kazandıran diğer ülkelerin saat farklarını da göz önünde bulundurun. Hafta sonlarını insanlar genellikle iş ortamından, bilgisayarlarından uzakta geçirmeyi tercih ettiklerinden gönderi yayınlamanız pek akıllıca olmayabilir. Özelikle yoğun ilgi toplayacağını düşündüğünüz gönderilerinizi hafta sonuna bırakmayın.
10. Kendi fikrinize sahip olun
Gönderilerinizi yuvarlak laflarla geçiştirmeyin. Her şeye olumlu yaklaşmak zorunda değilsiniz. Okurlar her zaman olayın iki farklı yönünü de görmek isterler. İçeriğinize kendi görüşlerinizi katın, bir duruşunuz olsun.
11. Blog yazmak e-posta yazmak değildir
Her gönderiniz “sevgili günlük” yazarak başlamayın. Aynı durum herkese merhaba, merhaba dünya gibi başlangıçlar için de geçerli. Her gönderinizin altına imzanızı da eklemenize gerek yok, nasılsa isminiz gönderi altında belirtiliyor.
12. Varsayımlarla hareket etmeyin
Okurlarınız da siz veya hazırladığınız içerik hakkında sizin gibi düşündüklerini varsaymayın. Herkes sürekli sizi izliyormuş gibi yazmayın. Her yazdığınızı herkes okumaz ve bu yüzden de geçmişte ne yazdığınızı (veya neler yaşadığınızı) bilemezler. Daha önceki gönderilerinizin devamı şeklinde bir gönderi hazırladıysanız öncekileri referans gösterin veya kısaca değinin. Gerekiyorsa, profil sayfanızı detaylandırın, kendinizden daha fazla bahsedin.
13. Fotoğraflar, çizimler, grafikler kullanın
Bazen bir fotoğraf binlerce kelimeye bedeldir. Eğer konuyu yazı ile açıklamaltansa bir fotoğraf ile daha iyi anlatabilcekseniz, fotoğrafı kullanın. Bu aynı zamanda blog’unuza renk de katar.
14. Gönderilerinize ara vermeyin
Haftanın bir gününde yedi gönderi yazmak yerine her gününde bir gönderi yazmak daha iyidir.
15. Meraklı olun
Eğer tam olarak kavrayamadığınız bir konu hakkında yazacaksanız, bunu belirtin. Bilmiş taklidi yaparak saçmalamak yerine sorarsanız birilerinin sizinle tecrübelerini paylaşmasını sağlayabilirsiniz.
16. Sabırlı olun
Bir çok blog etrafında oluşan izleyici kitlesi çok küçüktür, fakat zamanla ve düzenli güncellemelerinizle blog’unuz etrafındaki kalabalık artacaktır. Belki hiç bir zaman birkaç yüzle ifade edilebilecek okuyucu sayısını aşamayabilirsiniz ama unutmayın; eğer birileri blog’unuzu düzenli olarak ziyaret ediyorsa sizin ne söylediğinizle ve/veya nasıl söylediğinizle gerçekten ilgileniyordur.
Kaynaklar;
17 August 2007, 9:12 am
Ellerine sağlık, çalışman için teşekkürler…
24 December 2007, 9:54 pm
Teşekkürler, ellerinize sağlık…
11 May 2009, 12:34 am
blog yazmaya başlayanlar hatta uzun zamandır yazanların bile dikkat etmesi gereken konular.
21 July 2009, 5:20 pm
Emek harcayıp bu yazıyı bizim ile paylaştığınız için teşekkür ederiz. Gerçekten bu gibi hususlara dikkat eden blog yazarları hep kazandı. Başarılarınızın devamını dilerim.