Üç gün önce ideefixe’den aldığım bir e-posta ile satış ortaklığı için yaptığım, ve neredeyse unuttuğum, başvurunun kabul edildiğini öğrendim. Neredeyse unuttuğum diyorum çünkü bana cevap vermeleri bir aydan fazla sürdü. En azından nezaketen “başvurunuz onaylanmadı” şeklinde bir e-posta yollamaları gerekirdi diyerek kızarken cevapları geldi. Ideefixe’den defalarca alış-veriş yapan ve her defasında memnun kalan bir müşteri olarak bu durumun bende hayal kırıklığı yarattığını söylemem gerek.

Yine de kendi adıma, Türkiye’de internet üzerinden alış-verişin öncülerinden olan, bu şirketin ortaklık programının değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Sonuçta okurlarınızı alış-veriş yapmaları için bir siteye yönlendirecekseniz bu siteye önce sizin güvenmeniz gerek. Benimle birlikte diğer binlerce müşterisinin güvenini sağlayan ideefixe, bu anlamda iyi bir ortak olacaktır.

Satış ortaklığı nedir?

Satış ortaklığı, programı sunan sitenin ürünleri için yaratacağınız müşteri potansiyeli ve bu müşterilerin alış-verişlerinden belirli bir komisyon oranında gelir elde edebileceğiniz ortaklık programıdır. Ortaklığın şekli bir firmadan diğerine değişebilir. Ideefixe ile yapacağınız satış ortaklığı sonucunda aşağıdaki şekillerde gelir elde edebiliyorsunuz;

• Blog’unuzdaki bağlantıları takip ederek ideefixe’e ulaşan ziyaretçinin toplam alış-verişinden %3 komisyon alıyorsunuz.
• Özel bir ürüne vereceğiniz bir bağlantıyla ideefixe’e ulaşan ziyaretçinin yapacağı alış-verişin toplamının %3 ile birlikte bu özel üründen ayrıca %2 komisyon alıyorsunuz.
• Blog’unuz üzerindeki bağlantıları izleyerek ideefixe’e ulaşan ziyaretçiler ideefixe’e üye olurlarsa bir yıl boyunca yapacakları alış-verişlerden %2 komisyon alıyorsunuz.

Program hakkında ilk izlenimlerim

• Yazının başında da belirttiğim gibi, başvurunuzu değerlendirmede çok gecikiyorlar. Başvurum kabul edildiğinde gecikmenin olağan mı yoksa olağan dışı bir durum mu olduğunu sormak için bir e-posta yazdım. 4 gün geçmesine rağmen hala cevap vermediklerini göz önüne alarak artık olağan bir durum olduğunu düşünüyorum.
• Tanıtım için verilen banner’ların sayısı az ve olanlar da yeterince çekici değil. Seçenekler içinden sadece “bir ürün sayfasına link” kullanılabilir bir koda sahip, onu da gönderi metni içine oturtmak oldukça zor. Yani yaratıcılığınızla baş başasınız. Önerilen reklam birimlerini buradan görebilirsiniz.
• Reklam performansının izlenebilmesi için kanal yönetimi olmadığı gibi tıklama sayıları hakkında da bilgi verilmiyor. En azından tıklama sayıları hakkında bilgi verilseydi bu sayede reklamların doğru yerleştirilip yerleştirilmediği ya da hangi tür ürünlerin ilgi topladığı hakkında daha iyi bilgi edinilebilirdi. Kısaca programa dahil olanlar için hazırlanan yönetim sayfası optimizasyon için gerekli araçlardan yoksun.
• Yine, sisteme giriş sayfanız aracılığı ile üyelik bilgilerinizi değiştirebilme seçeneğiniz de yok. Özellikle hatırlaması zor olan şifremi değiştirebilmeyi isterdim. Bana gönderilen e-posta’yı yanlışlıkla silersem, hızlı cevap oluşturulmadığı da düşünülünce, epey uğraşırım herhalde :)

Her ne kadar program hakkında ilk izlenimlerim pek olumlu olmasa da, içerik odaklı olmayan bu tip satış ortaklıklarının, Adsense ile birlikte kullanılabilmelerinden dolayı bir blog için ek gelir oluşturabileceklerini düşünüyorum. Şu an programı tam anlamı ile değerlendirebilmek için elimde yeterince veri yok ama ilerleyen günlerde bu programın performansı ile ilgili bilgiler elde etiğimde daha detaylı bir inceleme yazmayı da düşünebilirim.

Satış ortaklıklığı programlarının benim gibi ücretsiz sunucu kullanan blogcular için bir avantajı daha var, o da; gönderi metinleri içine reklam yerleştirebilmeniz. Web’de konu ile ilgili küçük bir araştırma yaparsanız en iyi performans gösteren reklamların her zaman gönderi metnine yakın ve içerikle ilişkilendirilmiş reklamlar olduğunu görürsünüz. Kendi sunucuları üzerinde WordPress ya da Movable Type gibi yazılımları kullanan blogcular çeşitli plug-in’ler yardımıyla java kodu ile çalışan içerik odaklı reklamları da gönderi metni içerisine kolaylıkla yerleştirebiliyorlar. Blogger gibi ücretsiz sunucularda genellikle gönderi metinleri içinde Java kodlarına izin verilmediği için, bu kodları kullanarak çalışan Adsense gibi içerik odaklı reklamları bu bölümlerde kullanamıyorsunuz, sadece sayfa başında ve sonunda ya da yan kolonlarda yer verebiliyorsunuz. Satış ortaklıkları programlarında java kodları içermeyen reklam şekilleri de bulunduğundan bunlara metin içinde zaman zaman yer verebilirsiniz.

İlk ürün bağlantısı denememi yaparak yazıyı noktalayayım; Ideefixe’den aldığım ve uzun süredir keyfini sürdüğüm bileklikli mouse pad’im. Bu pad’in tam bileğinize gelen bölgesinde, bir çeşit jel ile doldurulmuş ve yastık görevi gören, bir bilekliği var. Aldıktan sonra mouse kullanımı yüzünden bileğimde oluşan ağrıdan eser kalmayan bu ürün kesinlikle “ıssız bir adaya düşsen yanına ne alırsın?” sorusuna vereceğim ilk yanıttır :) Bendeki siyahtı ama kalmamış.

İsterseniz siz de programa başvurabilirsiniz.