Çoğu insan web üzerindeki metinleri, sadece kendisi için önemli olan belirli kalıpları, anahtar kelimeleri ve diğer görsel öğeleri taramak için, kısaca gözden geçirerek okur. Yapılan çeşitli çalışmalar göstermiştir ki web üzerindeki bir metni okumak kağıt üzerindeki bir metni okumaya oranla çok daha yorucudur ve bu nedenle de %25 daha yavaş gerçekleşir. Bu yüzden de metni tarayarak okumak çoğu kez okura daha cazip gelir. Unutmayın;

• Okurların sadece %16’sı web üzerindeki bir metni kelimesi kelimesine okumaktadır ve;
• Normal bir insan okuduğunun ancak %60’ını kavrayabilir.

Durum böyle olunca da, eğer okunmak istiyorsanız, okurlarınız açısından çekici metinler oluşturmanız gerekir. İşte size blog metinlerinizi sıradanlıktan kurtaracak bazı ipuçları;

Blog içeriğinizi nasıl kolaylıkla gözden geçirilebilir hale getirebilirsiniz?

• Liste şeklinde yazmak: Listeler kolaylıkla gözden geçirilebilecek metinlerdir ve uzun sıkıcı metinlerden çok daha sevimli görünürler (bkz. Liste halinde yazmak neden daha çok okur trafiği kazandırır?).
• Biçimlendirme kullanmak: Önemli noktaları vurgulamak için kalın, altı çizilmiş, TÜMÜ BÜYÜK yazılmış veya italik gibi biçimlendirmeler tercih edin. Hatta font biçimini, büyüklüğünü ya da rengini değiştirmeyi bile deneyebilirsiniz. Bunu yaparken aşırıya kaçmayın, metnin görüntüsünün olduğundan daha karmaşık görünmesine neden olabilirsiniz.
• Başlıklar ve alt başlıklar kullanın: Özellikle uzun metinlerde kalın veya büyük yazılmış başlıklar ve alt başlıklardan yararlanın. Bu sayede metnin ana hatlarının kolaylıkla gözden geçirilebilmesine olanak vermiş ve okurunuza uzun ve sıkıcı bir metin yerine dengeli biçimde bölümlere ayrılmış, daha kolay okunabilecek bir metin sunmuş olursunuz.
• Resimler, fotoğraflar, grafikler kullanın: Okurların ilgisini metne yönlendirmek için gönderinize resimler ve fotoğraflar ekleyin. Bunları eklerken metinin içinde anahtar noktalara, özellikle içerikle ilgili oldukları bölümlere yerleştirmeye özen gösterin.
• Alıntı metinlerinden yararlanın: Neredeyse tüm blog şablonlarında alıntı metinleri için özel bir biçimlendirme şekli mevcuttur (alıntı metni dikkat çekici tırnak işareti içine alınır ya da normal metne göre daha içeriden başlayarak yazılır vs.). Bu bölümlerde yazılanlar, ölçü kaçırılmadığı müddetçe, okurun ilgisini çeker.
• Boşluk bırakın: Sayfanın tamamını doldurmak için uğraşmayın, metnin içinde boşluklar bırakarak rahatlama noktaları oluşturun. Bu şekilde okuru metin içinde boğulmaktan kurtarırsınız.
• Konunun özüne gelin: Asıl noktaya ulaşmak için uzun uzadıya yazıp konudan uzaklaşmayın. Gönderilerin etkinliği konusunda uzun ve kısa metinlerden hangisinin daha çok ilgi topladığı konusunda çeşitli tartışmalar olsa da, ben kısa olanlardan yanayım. Gönderilerinizi ana fikre çabuk ulaşabilecek kadar etkin ve kısa tutmaya çalışarak okurlarınızın ilgisini artırabilirsiniz.
• Anahtar noktaları metnin içine gömmeyin: Metnin sonunda söylemek istedikleriniz olabilir ama metnin başındaki ilk cümleler içinde içerik ve anahtar noktalar konusunda bir şeyler yazmak okurun metne ilgisini artıracaktır.
• Okurlarınızı ana fikre yönlendirin: Okurlarınızı ana fikre yönlendirirken örneklerden, yaşanmış tecrübelerden vs. bahsederek onların kafasında konunun şekillenmesini sağlayın.
• Bir gönderide birden çok yeni fikre yer vermeyin: Bu da okurunuzun metin içerinde boğulmasına sebep olabilir. Bir konu üzerinde çeşitli fikirleriniz varsa bunların hepsini bir gönderide yazmak yerine parçalara bölün ve yazı dizisi halinde yayınlayın.

Kaynaklar;

• Writing Blog Content – Make it Scannable
• How Users Read on the Web
• Speed Reading Test Online
• Does Shorter = Better?