Madem ki sobelendik kaçış yok artık :) Benim mesleğim söz konusu olduğunda Türkiye’de pek fazla kişi ve kurum (hatta söz konusu özel sektör olunca “pek fazla” ifadesini “hiç” ile değiştirebilirsiniz) olmadığı için daha önceki meslekmetik örneklerine benzer örnekler sunamayacağım. Bu biraz da mesleğim ile ilgili aslında; ben çevresel öneme sahip bir grup enzim üzerinde çalışmalar yapan bir araştırmacıyım.
- Alanımda en beğendiğim isim;
Prof. Rolf Morosoli (**) - Alanımda en beğendiğim kurum;
VTT: Technical Research Centre of Finland - Mesleğimden en çok yararlanan şirket ve ürünü;
AB Enzymes: ECOPULP - Alanımda beğendiğim fikir adam(lar)ı;
Prof. D.L. Crawford, Prof. A.J. McCarthy ve Prof. Liisa Viikari - En çok yararlandığım kaynak(lar);
ISI Web of Knowledge ve Science Direct
Gördüğünüz gibi blog camiası ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bir konuda çalışmaktayım. Fakat, siz de farkedeceksiniz, zaten çoğumuz bu durumdayız. Daha önce de bahsettiğim gibi, blogların bu yüzden web literatürünün tek düzeliğinden farklı, naif bir yanlarının olduğunu ve yine bu yüzden önemli olduklarını düşünüyorum.
Şimdi oyunun en keyifli bölümüne geldik;
Eray, Mehmet ve Fırat, sobeee :)
(*) Okuduklarınızı daha iyi anlayabilmeniz için önce burayı okumanız gerekiyor.
(**) Bağlantı doğru ama sanırım geçici bir sorun var.